25 Kasım 2014 Salı

Bağırsaktan Yapılan Safra Kanalıyla Hayata Tutundu ...


 YAPACAK BİR ŞEY YOK’ DİYE EVİNE GÖNDERİLDİ, ŞİFAYI "Dr. Ünal Aydın Tekniği'nde" BULDU


Kocaeli’nde safra kesesinde kötü huylu kitle olduğu düşüncesiyle ‘ameliyat edilemez’ olarak değerlendirilen 55 yaşındaki hasta,  Gerçekleştirilen operasyonla safra yolları yeniden yapılarak hayata tutundu.
Kocaeli’nde ikamet eden Y.B., kaşıntı, sarılık ve halsizlik şikayetiyle gittiği bir hastanede önce kanser olduğunu öğrendi. Yapılan tetkiklerde safra yollarında tümör olduğu söylenerek ameliyata karar verildi. Ameliyatın başarılı geçmediği kanserli dokunun vücudun tamamını sardığı söylenmesi üzerine hastaya üç aylık ömür biçilirken, ‘hastanızı götürün sevdikleriyle beraber olsun’ denildi. Çaresizlik içinde araştırmalara başlayan Yeşilbağ ailesi,  Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ünal Aydın’ın bu tür ameliyatları yapabildiğini öğrendi. Bütün ön çalışmalar yapıldıktan sonra ameliyata alınan Hasta'nın dış safra yolları tamamen temizlendi. Safra kanallarındaki tümörlü dokular temizlendikten sonra yerine ince bağırsaktan safra kanalı yapılarak ameliyatı başarıyla tamamlanan hasta, “Yaklaşık iki ay karnımdan hortumlarla safra dışarı alınmıştı. Yüzüme üç aylık ömrümün kaldığı, yakınlarımla helalleşmem gerektiği söylenmişti. O günden beri dünyam karardı. Bu başarılı ameliyatla yeniden doğmuş gibi hissediyorum” dedi.

“TEDAVİ EDİLEBİLİR”

Başarılı ameliyatı gerçekleştiren Doç. Dr. Ünal Aydın, safra yolları kanseri cerrahisinin özellikli bir cerrahi olduğunu ve bu cerrahinin özellikle özelleşmiş merkezlerde yapıldığı zaman hastalar için çok büyük avantaj sağladığını söyledi. Ünal, ’’Hastamız dış merkezde ameliyat geçirdi. Ancak bu ameliyat daha zor olmasına rağmen başarılı bir ameliyat gerçekleştirerek bağırsaklarını safra akışına sağlayabildik. Tabi ki bu noktada hastaların hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmaması gerekiyor. İleri bir cerrahi yöntemle yaşama yeniden tutunabileceklerini hatırlamaları gerekiyor’’ diye konuştu.


 


15 Eylül 2014 Pazartesi

Siroz olan İzzettin Hasırcı'nın hayatını oğlu kurtardı ...

Siroz olan İzzettin Hasırcı'nın hayatını oğlu kurtardı

Bir za­man son­ra ka­ra­ci­ğer kan­se­ri­ne ya­ka­la­nan Ha­sır­cı­’nın im­da­dı­na bu kez de oğ­lu ye­tiş­ti. Ba­ba­sı gi­bi öğ­ret­men olan Em­re Ha­sır­cı, ka­ra­ci­ğe­rin­den bir par­ça ver­di­ği ba­ba­sı­na ikin­ci ya­şamı he­di­ye et­ti.


KA­RA­Cİ­ĞE­RE CHECK-UP



Ge­nel Cer­rah Doç. Dr. Ünal Ay­dın, He­pa­tit B, He­pa­tit C, Del­ta ve di­ğer vi­ral has­ta­lık­la­rın si­ro­za ne­den ola­bi­le­ce­ği­ni söy­le­di. Ay­dın, “Bu has­ta­la­rın 6 ay­da ya da yıl­da bir ka­ra­ci­ğer check up’­ı yap­tır­mak ha­yat kur­ta­rı­r” de­di.


ŞEYDA BURCU İKİZ - BUGÜN GAZETESİ

Karaciğer check-up'ı hayat kurtarır!

Hayatınızda en az bir kez kronik karaciğer hastalığı için check-up yaptırın.

Eğer kronik karaciğer hastalığınız varsa en az altı ayda bir gastroenteroloji uzmanına kontrolünüzü yaptırmalısınız.

Altı ayda bir karaciğer ultrasongrafisi ve kan AFP düzeyi kontrolü hayat kurtarır.




2 Eylül 2014 Salı



                 SAFRA KESESİ VE SAFRA YOLLARI KANSERİ
CERRAHİSİ

                                                  İYİLEŞTİRMEK İYİLİKTİR

                                                           prof dr.  UNAL AYDIN

KARACİĞER NAKLİ İÇİN DÜNYAYI DOLAŞTI, ÇAREYİ "PROF. DR. ÜNAL AYDIN TEKNİĞİ'NDE" BULDU


Kronik karaciğer hastalığı ve karaciğerin ana damarındaki tıkanıklık nedeniyle acil nakil gereken Azeri hasta, nakil için dünyayı dolaştı. ‘Ana damardaki tıkanıklık nedeniyle karaciğer nakli yapılamaz’ denilen Elshan Soltanov İzmir’de yapılan başarılı nakille yeniden hayat buldu.
Azerbaycan vatandaşı Elshan Soltanov’a (41), kronik karaciğer hastası olduğu için acil karaciğer nakli olması gerektiği söylendi. Yapılan araştırmalar sonucu karaciğerin ana damarının (portal venin) tıkalı olduğunu bu yüzden naklin mümkün olmadığını öğrendi. Bunun üzerine Avrupa’nın pek çok karaciğer nakli merkezlerine başvurup nakil olabilmek için uğraştı. Ancak nakil yapılamayacağı gerekçesiyle tüm kapılar yüzüne kapandı. Son olarak Prof. Dr. Ünal Aydın’a başvuran Soltanov başarılı bir nakille hayata yeniden tutundu.
 Yapılan değerlendirmede hastanın kronik karaciğer hastalığının son dönemde olduğu ve karaciğere giren ana damarın tamamen tıkalı olduğu tespit edildi. Ve nakil şansı verilmezse hastanın yaşama şansının kalmadığı söylendi. Bunun üzerine Prof. Dr. Ünal Aydın karaciğerdeki ana damarın açılarak karaciğer nakli şansı verebileceklerini, ancak karaciğer nakli için ülkemiz koşullarında yabancı uyruklu hastaların tek şansının canlıdan nakil olduğunu ve canlıdan canlıya nakilde bu tür vakalarda işlemi daha da zor hale getirdiğini, hastaya nakil şansından başka alternatif kalmadığını belirtti. Çok hızlı bir şekilde kardeşi Zaur Soltanov’un karaciğer donör için hazırlıkları yapılıp uygun olması üzerine ameliyata alındı. Zor bir prosedürle karaciğerin ana damarındaki pıhtı temizlenip damar yeniden yapıldıktan sonra nakil başarıyla gerçekleştirildi. Genç hasta başarılı nakil sonucu yaşama yeniden tutundu. Prof. Dr. Ünal Aydın organ nakli merkezinde portal ven tıkanıklığı nedeniyle (karaciğere giren ana damar) yurt içinden ve yurt dışından pek çok hastanın ameliyatını gerçekleştirdiklerini, özellikle zor karaciğer nakillerinde merkezlerinin hastalar için bir şans olduğunu ifade etti.
“TÜRKİYE’YE MİNNETTARIM”
Elshan Soltanov "Kronik karaciğer hastasıyım, nakil olamayacağımı duyduğumda dünyam karardı. Prof. Dr. Ünal Aydın’ın bu damarı açabildiğini öğrendiğimde son bir şans için ikinci vatanımız Türkiye’ye geldik. Bizi Ünal hoca ve ekibi çok iyi karşıladı. İlk değerlendirmelerden sonra hemen nakil olabileceğimizi söyleyince dünyalar bizim oldu. Şükürler olsun çok sağlıklı, zinde ve güçlüyüm. Kardeş ülke Türkiye’ye minnettarım. Dünyanın hiçbir yerinde bu ameliyat yapılamaz denilirken kendi kardeş ülkemizde bu ameliyat gerçekleştirilebildi. 
Ünal hoca ve ekibine minnettarım. Sağlığıma kavuştuğum için kendimi çok şanslı hissediyorum" dedi.

21 Ağustos 2014 Perşembe


Karaciğer sirozu tanısıyla takip edilen 72 yaşındaki Nermin Çınardalı, geçirdiği başarılı karaciğer naklinden sonra sağlığına kavuştu.


Yirmi yıldır kronik karaciğer nedeniyle takip edilen hastalığının ağırlaşması üzerine son 5 yıldır karaciğer nakli bekleyen Nermin Çınardalı, geçirdiği zor günlerin ardından şans yüzüne 72 yaşında tekrar güldü. Hastalığının son 2 yılını hastanelerde geçirerek bu sürede karnına biriken sular yüzünden yatalak hale gelen Çınardalı, her hafta karnından 20 litreden fazla asit boşaltılmak zorunda kalarak yaşamına devam eti. Hem yaşı hem de karaciğere giren ana damardaki (portal ven) pıhtı nedeniyle nakil olmasının imkansız olan Çınardalı, Doç. Dr. Ünal Aydın’ın başarılı operasyonu ile hayata yeniden tutundu.

Özel bir hastanenin Organ Nakli Merkezinde Doç. Dr. Ünal Aydın ve ekibi tarafından yapılan değerlendirmede hastanın organ nakli için performansının uygun olduğu portal vendeki pıhtının da Dr. Aydının Sidney’de Dünya Karaciğer Nakli Kongresinde anlattığı trombektomi tekniği ile çıkarılabileceği ve karaciğer naklinin gerçekleştirilebileceği görüldü. Bunun üzerine hasta ulusal bekleme listesine alındı. Organ bekleme listesine alındıktan sonra zor günler geçirmeye devam eden Nermin Çınardalı listeye alındıktan 1 ay sonra 72 yaşında ümitlerin bittiği anda yoğun bakımda yatarken bakanlıktan sevindirici haberi aldı. 4 saat süren başarılı bir operasyonla karaciğer nakli gerçeklesen Çınardalı, ameliyatından 7 gün sonra sağlıklı bir şekilde taburcu edildi.

“YAŞAM ŞANSIN YOK DEDİLER”

Başarılı geçen ameliyatla ilgili konuşan Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Ünal Aydın, "Karaciğer nakli yaş sınırının 70 olarak kabul edildiği bilinen bir gerçek. Ancak performansı iyi olan hastalar için yaş sınırını daha yukarı çekebiliyoruz. Bizim ilk değerlendirmemizde Nermin hanımın performansı iyiydi. Karaciğere giren ana damardaki pıhtıyı da özellikle kendi anlattığımız teknikle çıkarabileceğimizi gördük, bunun üzerine ameliyat listesine aldık. Hastanemizde organ bekleme listemizin az olması nedeniyle hem de hastanemizde organ bağışının fazla olması nedeniyle beklenilenden daha kısa sürede 1 ay içerisinde Nermin hanıma organ çıktı. Başarılı bir ameliyatla nakli gerçekleştirmiş olduk. Özellikle portal ven ana damardaki tıkanıklığı olan hastalar için ve bekleme listesinde uzun süredir organ bekleyen hastalar için bunun önemli olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Yaşama şansı olmadığının söylenmesine rağmen Doç. Dr. Ünal Aydın tarafından yapılan ameliyatla sağlığına kavuşan Nermin Çınardalı ise, "Doktorlar portal ven trombozu olduğu, portal ven trombozuna müdahale edilemeyeceği masada kalacağımı söylediler. Hiçbir yaşam şansım olmadığının söylenmesine rağmen Doç. Dr. Ünal Aydın ve ekibi çok başarılı bir nakil gerçekleştirdi. Ameliyatımın yedinci gününde taburcu oluyorum. Doç. Dr Ünal Aydın hocama ve ekibine teşekkür ediyorum" dedi.
http://www.milliyet.com.tr/karaciger-nakliyle-72-yasinda-yeniden-izmir-yerelhaber-345266/

4 Temmuz 2014 Cuma

kaşıntı safra yolları kanseri belirtisimidir

MURAT KOPAROĞLU tarafından:                                                                    
Yaklaşık 3 sene önce Balıkesir Devlet Hastahanesinde safra kesesi ameliyatı olan annemizin 6 ay önceye kadar bitti derken mide bulantıları, ciltte sarılık ve çeşitli sıkıntılarla tekrardan Bursa' ya ismini vermek istemediğim araştırma hastahanesine kontrol için götürdüğümüzde daha önce yapılan ameliyat bölgesinde kemoterapiyle yok edilmesi gereken ve ameliyata bile gerek olmadığı korkulacak birşeyin olmadığı bir leke söylendi. 6 ay kadar Kemoterapi tedavisi gördü. Bununla beraber 6 ayın sonunda müthiş bir zayıflama vücutta sarılığın artması ve kaşıntı bulantılar son safhada ama her şey iyiye gidiyor denilerek ve hatta tedavisi bitti artık eşini getirmene bile gerek yok denilirken, annemde birşeylerin ters gittiğini düşünerek raporları son bir kez daha incelemesini söylediğimiz ilk doktorumuza ( bu süreç içerisinde 2 doktorumuz değişti)götürdük. Bize anlamsız gelen cevap karşısında tamamen yıkıldık söylenen şey şuydu; Şu anda mutlu mu? -Evet !! Bundan sonra Mutlu yaşasın !!! safra yolları kanserinin son aşamasında, yaşama süresi 6 ayla 3 sene sizin 3 sene zaten olmuş biz birşey yapamayız denilerek kaderimize terk edildik. Yukarıda anlattıklarıma bakıldığında bu zamana kadar neden söylenmediğini anlamayarak evraklarımızın tamamını toplayıp o hastahaneyi hemen terk ettik ve önce hastalığın sebebini nedenini ve daha önce kimler nasıl sonuç almış diyerek inanılmaz bir araştırma içerisine girdik. Sonunda oluşturduğumuz listede 1 kişiye karar kıldık  Genel Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Ünal Aydın' dı. raporlarımızı kendisine götürdüğümüzde tetkiklerin tekrardan yapılması isteyerek sonuçlarla beraber karşımıza geçti ve 1 kalem 1 de kağıt aldı şöyle dedi; ameliyata ihtiyacın var ve ameliyatta şunu şöyle yapacağız bunu böyle yapacağız, bunu da böyle yapacağız dedi sonra torunlarını büyütebilirsin dedi bizde oluşturduğu inanılmaz mutluluğun tarif edilemez keyfiyle annemizi hocamıza teslim ettik ve 1 gün sonra ayağa kaldırdı şimdi çok iyi durumda patoloji sonuçları mükemmel çıktı. Daha nediyim ALLAH SENDEN RAZI OLSUN Sevgili Doç. Dr. Ünal Aydın. Şimdi bu kadar şeyi neden anlattım. Hayatta asla pes etmeyin araştırmacı olun belkide hiç birşey için geç değildir. Dünyada sayılı olarak gördüğüm, mucizeleri gerçekleştiren ve çıkardığı ÜNAL TEKNİĞİ ile hastasına verdiği inanılmaz güven cümleleriyle, ilgisi alakası ve kendine güvenen müthiş karakteriyle bize bir kez daha hayat verdi. Sizinde vücudunuzda sarılık, kaşıntılar fark edilecek durumda ise sizde Safra Yolları Kanseri olabilirsiniz. Veya size herşey bitti diyerek kaderinize terk edildiyseniz uğramanız gereken tek kişi  Genel Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Ünal Aydın

22 Haziran 2014 Pazar


Böbrek nakli bekleyen hastanın organıyla yeni yaşamına kavuştu

 

Yetmiş yasındaki Ali Rıza Özen, böbrek nakli için sıra bekleyen hastanın ölümü üzerine bağışlanan karaciğeri ile yapılan başarılı karaciğer nakli operasyonuyla yeni yaşamına kavuştu.

 

 

Mersinde yaşayan 70 yaşındaki Ali Rıza Özen’e 25 yıl önce karaciğer hastalığı teşhisi konuldu. 9 yıldır siroz hastalığı ortaya çıkan ve karaciğer nakli için organ bekleyen 9 yıldır bir başka merkezde organ bekleme listesinde organa kavuşamayan özen,
 

 
 Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı ve Organ Nakli Merkez Sorumlusu Doç. Dr. Ünal Aydın karaciğer naklinin tüm dünyada kabul edebilen 70 yaş üst sınırı olduğunu söylerken, 70 yasından sonra ki yapılan karaciğer nakillerinin oldukça zor nakiller olduğunu vurguladı. Doç Dr Ünal Aydın: '' Bizim kendi merkezimizde yaptığımız ameliyatlarda kanama yapmadan ameliyatı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Ameliyat süresi tüm dünyada 7-8 saat sürerken biz en kısa sürede hastayı ameliyat edip toparlamayı planlıyoruz. Yaşlısın ameliyat olamazsın, ameliyatı kaldıramazsın denilirken hasta ameliyatını da oldu, şuan 5nci günde taburcusunu da oluyor. Tabi ki bu çok önemli bir strateji olmakla birlikte burada söylememiz gereken ameliyat sırasındaki uygulanan anestezi tekniği ve ameliyat sonrası dönemde yoğun bakım sürecindeki takip şekli çok önemli rol oynuyor.'' ifadelerinde bulundu.

 

 
Karaciğer hastası Ali Rıza Özen 9 yıldır nakil sırasında beklediğini çoğu kez komaya girdiğini karnından defalarca sıvı alındığını söylerken, artık 70 yasına geldiğinde ameliyat şansının da kalmadığı ifade edildiğinde Doç. Dr. Ünal Aydına ulaştı. Ali Rıza Özen: ‘’Doktorum organ nakli programının yeni kurulduğunu, bekleme listesinin küçük olduğu için bu nedenle organa kavuşma ihtimalimin yüksek olduğunu söyledi. Bizde kaydımızı Medicalpark İzmir Hastanesine aldırdık ve tamda doktorumun dediği gibi 1 hafta içinde bakanlıktan bize Medicalpark İzmir Hastanesinde organ çıktığı bildirildi. Acele hastaneye ulaştığımda bilincim bulanıktı renkleri bile ayırt edemiyordum. Şükür bu yaşta olmama rağmen Ünal Aydın hocam ve ekibi çok başarılı bir ameliyatla yeniden yasama tutunmamı sağladı. Şuanda ameliyatımın 5nci günündeyim ve 5nci günü olmasına rağmen taburcu olabileceğim söylendi çok mutluyum. Artık renkleri ayırt edebiliyorum, kendimi iyi hissediyorum. Ayrıca ben 3 yıldır böbrek nakli bekleyen bir kardeşimizin bağışlanan organlarıyla hayata tutunduğumu öğrendim. Ben ve tüm akrabalarımda organlarımızı bağışladık, herkesi organ bağışlamaya davet ediyorum.’’dedi

12 Haziran 2014 Perşembe

SAFRA KESESİ KANSERİ NEDENİ İLE ÖLÜMÜ BEKLEYEN HASTA PROF. DR. ÜNAL AYDIN'IN BAŞARILI AMELİYATI İLE HAYATA TUTUNDU.



"Ameliyat edilemez" olarak değerlendirilen ve ölümüne terkedilen 52 yaşındaki Zişan Koparoğlu  gerçekleştirilen operasyonla safra yolları yeniden yapıldı. Karnının içinde kötü huylu olduğu düşünülen kitle sonucunun temiz gelmesi üzerine dünyalar hastanın oldu mutluluğunu üç oğluyla birlikte Doç. Dr. Ünal Aydın ile paylaşan Koparoğlu ölüme terkedilmişken sağlığına yeniden kavuştu.

Balıkesir’de yaşayan 52 yaşındaki Zişan Koparoğlu 3 yıl önce safra kesesinden ameliyat oldu. Patoloji sonucu kötü olarak gelen ve tedavilerini alan Koparoğlu 3ncü yıl takiplerinde safra yollarındaki iltihap nedeniyle tedavi sürecindeyken karnındaki safra kesesi kanserinin tekrar edildiği öğrenildi. Bunun üzerine kemoterapi alan Ziyşan Koparoğlu, kemoterapiden sonra artık yapılacak bir şey yok denilip eve gönderildi. Koparoğlu, ümitsiz bir şekilde ölümü beklerken  Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ünal Aydın’a ulaştı. 

Yapılan değerlendirmelerinde safra kanallarında dilatasyon, safra kanallarında genişleme ve darlık olduğu tespit edilen aynı zamanda pet ct sonucu da kötü huylu olduğu düşünülen kitle üzerine operasyon planlandı. Operasyonda safra kanalları yeniden yapılarak kötü huylu olduğu düşünülen kitle çıkarıldı ve patoloji sonucunda kitlenin kötü huylu olmadığı öğrenildi.

Zişan Koparoğlu hastalığı için "Cerrahi şansı yok" diyen doktorlar olduğunu söylerken, internetten hastalığını araştırıp safra yolu kanseri (klatskin tümörü) teşhisiyle Doç Dr. Ünal aydına geldiğini söyledi. Yapılan başarılı ameliyat sonrasında patoloji sonucunda kanser olmadığını sağlığına yeniden kavuştuğu için çok mutlu olduğunu ifade eden Koparoğlu, Doç. Dr. Ünal Aydın ve ekibine çok teşekkür etti.

Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ünal Aydın safra yolu kanserinin (klatskin tümör) tehlikeli bir tür olduğunu ameliyat şansı verebilmenin bu tür hastalar için çok büyük avantaj sağladığını söyledi. Ayrıca bu tanı ile ameliyat edilen hastaların Zişan Koparoğlunda olduğu gibi kanser bile olmayan iyi huylu darlıklar olabileceğini, o yüzden ümitsizliğe kapılmamak gerektiğini belirtti. Ameliyat hakkında bilgi veren Aydın,’’ safra yolları enfeksiyonları sarılık ile birlikte seyreden; kaşıntı, sarılık, ağrı, ateş yüksekliği belirtileri veren bir rahatsızlıktır. Atakları şiddetli olduğundan hasta mutlaka hastaneye başvurmalıdır. Bu noktada çok sık tekrarlayan enfeksiyonların altında yatan nedenin araştırılması ve kanser olasılığının göz önüne alınması gerekir.’’ dedi.




15 Şubat 2014 Cumartesi

Kolanjiokanser tedavisinde en iyi seçenek ameliyatla kanserli dokunun çıkarılmasıdır. kolanjiokanser vakalarına cerrahi şansı verilirse kansere karşı büyük avantaj elde ederler.








SAFRA YOLLARI KANSERİ (KOLANJİOSELLÜLER KARSİNOMA)


Safra yolları kanseri diğer adı ile kolanjioselluler karsinoma safrayı karaciğerden ince barsaklara taşıyan safra kanallarının kanserlerine verilen addır. Safra yollarını ilgilendiren diğer kanserler ise pankreas kanseri, safra kesesi kanseri ve ampulla vateri kanserleridir. Kolanjiosellüler karsinoma oldukça nadir görülen bir adenokarsinoma türüdür. Batı toplumunda her 100.000 kişi arasında 1 veya 2 kişide saptanmaktadır. Ancak yeni araştırmalar sonucunda son yıllarda kolanjiosellüler kanser insidansının giderek artış gösterdiği saptanmıştır.


SAFRA YOLLARI VE ANATOMİSİ


Safra yolları sistemi,  karaciğerden safrayı toplayan duktus adı verilen ince kanallardan başlar. Duktuslar birleşerek sağ ve sol olmak üzere iki ana büyük kanal oluşturur. Karaciğerin içerisindeki safra kanallarına intrahepatik safra yolları adı verilir. Sağ ve sol safra kanalları karaciğere kan akımını sağlayan damarlarında bulunduğu hilus adı verilen yapının içerisinde birleşerek ana safra kanalını oluşturur. Safra kesesi ana safra kanalına sistik kanal adı verilen bir kanal vasıtasıyla bağlanmaktadır.  Ana safra kanalı pankreasın içerisinden geçerken pankreas kanalıyla da birleştirerek duodenum olarak adlandıran ince barsakların ilk parçasına açılır.


Safra yolları kanserleri safra ağacı olarak adlandırılan safra sistemindeki lokalizasyonuna göre sınıflandırılmaktadır.  Kanserlerin büyük çoğunluğu adenokarsinomdur.  Safra yolları adenokarsinomları kanalların içerisinde yer alan mukus salgılayan hücrelerden kaynaklanmaktadır. Safra yolları adenokarsinomlarının genel adı kolanjioselluler karsinomdur. Kolanjio’nun Latince anlamı safra yolları ile ilişkili demektir. Safra yolları kanserlerinin karaciğer içerisindeki safra kanallarından kaynaklandığı zaman intrahepatik, karaciğer dışı safra yollarından kaynaklanıyorsa ekstrahepatık kolanjiosellüler karsinom adı verilmektedir.


Not. Tüm safra yolları tümörleri kanserojendir. Benign (nonkanseroz) safra yolları tümörleri denildiğinde akla safra yolları hamartomu ve adenomu akla gelmektedir.


Safra kanalları karaciğerden üretilen safrayı toplayan bir internet network ağı gibidir. Safra bu kanallardan sağ ve sol ana safra kanalına akar. Bu kanallarda birleşerek ana safra kanalını oluşturur. Ana safra kanalından gelen safra sistik kanal vasıtasıyla safra kesesinde depolanır. Yemekle birlikte safra kesesi kasılır ve safra sistik kanal vasıtasıyla tekrar ana safra kanalına akar. Ana safra kanalı ise safrayı ince barsağa aktarır.
 


İNTRAHEPATİK SAFRA YOLLARI KANSERLERİ


İntrahepatık safra yolları kanserleri karaciğer içi safra yollarının kanserleridir. Bu lokalizasyon tüm safra yolları kanserlerinin ancak %10’unu oluştururlar. Karaciğer içi kolanjıoselluler kanserler, karaciğer hücrelerinden gelişen hepatoselluler karsinom ile aynı kanser değildir. Bununla birlikte iki kanser bazı durumlarda aynı anda bulunabilmektedir.


EKSTRAHEPATİK SAFRA YOLLARI KANSERLERİ


Perihilar Safra Yolları Kanserleri (Klastkin Tümör)


Perihilar kanserler, sag ve sol safra kanallarının karaciğerden ayrılış noktasından kaynaklanan kanserlerdir. Klastkin kanserleri en sık görülen safra yolları kanserleridir.


Distal Safra Yolları Kanserleri


Distal safra yolları kanserleri, safra yollarının ince barsağa yakın tarafında gelişen kanserlere verilen isimdir. Bu kanserler pankreas ile yakın ilişkilidir. çünkü safra kanalı bu noktada duodenuma geçmeden pankreas ile yakın ilişki içerisindedir. Distal safra yolları kanserli hastalar pankreas kanserli ve ampulla vateri kanserli hastalar ile benzer klinik tablolara sahiptir. Bu nedenle benzer semptomları olan distal safra yolları kanseri, pankreas kanserleri ve ampulla vateri kanserlerine periampuller tümörler adı da verilmektedir.


EKSTRAHEPATİK SAFRA YOLLARI KANSERLERİ


İnflamatuvar barsak hastalıkları ve kesinleşmiş karaciğer hastalıklarına sahip hastalarda bu kanserlerin gelişimine oldukça fazla rastlanmaktadır. Bu nedenle bu hastalıklara sahip olan kişilere risk faktörü altında denilmektedir. Ancak bu hastalıklara sahip olmak illaki bu kanser gelişecek anlamına gelmemektedir veya terside bu hastalıkları olmayan insanlarda da kesin bu kansere yakalanmayacak anlamına gelmemektedir. Buradan çıkarılması gereken nokta bu hastalıklara sahip olan insanlar yakın doktor takibinde olmalıdır.


Kolanjioselluler Kanserler İçin Risk Faktörleri


1-      Primer Sklerozan Kolanjit


2-      Kronik Ülseratif Kolit


3-      Koledok Kistleri


4-      Çin Karaciğer Kurdu İle Enfekte Olmak


Ekstrahepatik safra yolları kanserlerinin muhtemel belirtileri ağrı ve sarılıktır. Aşağıdaki şikâyetlerin olduğu durumlarda ekstrahepatik safra yolları kanserlerinden şüphelenilmeli ve gerektiğinde doktora başvurması gerekmektedir.


1.      Sarılık ( gözlerin ve derinin sararması)


2.      Karın ağrısı


3.      Ateş


4.      Kaşıntılı cilt


Ekstrahepatik safra yollar kanserlerinin tanı ve tedavisi için aşağıdaki testler kullanılmaktadır.


Fizik Muayene ve Öz-Soy Geçmiş: Genel sağlık sorunları ve bulguları saptamak amacıyla bazı testler yapılır. Hastalık ile ilişkili bulgular (şişlik ve sarılık gibi) aranır. Hastanın genel sağlık sorunları, alışkanlıkları, daha önce maruz kaldığı hastalık veya aldığı herhangi tedavisi var mı diye sorgulanır.


Ultrasonografı Değerlendirilmesi: Ultrasonografı yüksek enerjili ses dalgalarının dokulardan farklı oranda yansıması sonucunda elde edilen eko adı verilen bulguların bilgisayar ortamında görüntüye çevrilmesidir. Dokulardan farklı şekilde elde edilen bu ekolara sonogram adı verilir. Ayrıca görüntüler gelecekte değerlendirilmek üzere baskı da yapılabilir.


Bilgisayarlı Tomografi (BT Scan): prosedür farklı acıdan x-ray ışını yardımıyla dokulardan detaylı görüntü alınmasını sağlar. Bu görüntüler bilgisayar ortamında resim şekline dönüştürülür. Dokuların daha iyi ve ayrıntılı görüntülenmesi ve olası hastalığın daha ayrıntılı saptanması amacıyla damardan kontrast maddeleri de enjekte edilebilir.


Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) : Manyetik radyo dalgaları vasıtasıyla vücut iç bölgelerinin ayrıntılı görüntülenmesini sağlayan bilgisayar destekli prosedürdür. Bu işlem aynı zamanda nükleer manyetik rezonans görüntüleme ( NMRI)  denir. Enjekte edilen kontras maddesi yardımıyla karaciğer, safra yolları, safra kesesi ayrıntılı olarak değerlendirilebilmektedir. Bu işleme MRCP (magnetik rezonans kolanjio pankreatikografi) adı verilir. Safra kesesi yakın damarlarının detaylı görüntülerini oluşturmak için boya maddesi damar içine enjekte edilebilir. Bu prosedüre ise MRA (magnetik rezonans anjiyografi) adı verilir.


 ERCP ( endoskopik retrograd kolanjiografi): Karaciğerden safra kesesine, safra kesesinden ana safra yollarına ve ince barsaklara safra taşıyan kanal sistemini görüntülemek için X-ray ışınlarını kullanan prosedürdür. Bazen safra kesesi kanseri bu kanalları daraltarak veya tıkayarak safra akımının yavaşlamasına veya tıkanmasıyla sarılığa neden olur. Endoskop ( ince ışıklı tüp) ağız, yemek borusu ve mideden geçilerek ince bağırsağın ilk bölümüne gelir. İnce kateter (küçük bir tüp ) endoskobun içerisinden safra kanallarının içerisine doğru iletilir. Boya maddesi kanallar içine kateter aracılığıyla enjekte edilir ve bu esnada X-ray ışınları yardımıyla görüntü elde edilir. Şayet bu kanallar tümör tarafından tıkanırsa ince tüp, tıkanıklığı gidermek için kanal içine yerleştirilebilir. Stent kanalı açık tutmak için yerleştirilir ve bu esnada doku örnekleri de alınabilir. Ancak kısa süre içinde tümör stentide tıkanmasına neden olmaktadır.


PTC (Perkütan Transhepatik Kolanjiografi): Karaciğer ve safra yollarının X ray yardımıyla görüntülenmesi işlemidir. İnce bir iğne kaburga altından deri yoluyla karaciğer içerisine yerleştirilir. Boya karaciğer veya safra yolları içine enjekte edilir ve röntgen alınır. Şayet tıkanık mevcutsa safra, ince esnek bir tüple ( stent ) bazen vücut dışındaki bir torbaya bazen de ince barsaklara iletilir. 


Biyopsi: Alınan doku örnekleri, olası kanser olasılığı nedeniyle patolog tarafından mikroskop altında incelenir. Doku örnekleri x-ray altında veya ultrasonografi altında lokal anestezi yardımıyla ince uzun bir iğne yardımıyla yapılabilir. Buna ince iğne aspirasyon biyopsisi adı verilir. Biyopsi PTK veya ERCP sırasında da alınabilir. Biyopsi ameliyat sonrası tümör çıkarıldıktan sonrada yapılabilir.


Karaciğer Fonksiyon Testleri: Kan örneklenmesinde karaciğer tarafından salınan bazı maddelerin miktarının ölçülmesine dayanan bir prosedürdür. Bu maddelerden herhangi birinin kanda yüksek oranda saptanması safra yolları kanserinin bir belirteci olabilir.  


Prognozu Ve Tedaviyi Etkileyen Kesin Faktörler;


1.      Kanserin evresi (Tümörün sadece safra yollarında sınırlı kalması veya vücudun diğer organlarına sıçraması)


2.      Cerrahı olarak tümörün çıkartılıp çıkartılamadığı


3.      Tümörün safra yollarında yerleşimi (üstte veya altta lokalizasyonu)


4.      Tümörün ilk kez tanı konması veya nüks olması


Tedavi seçeneği aynı zamanda tümörün neden olduğu semptomlara bağlı değişmektedir. Ekstrahepatık safra yolları kanseri sıklıkla diğer organlara yayıldıktan sonra tanı konur ve genellikle nadiren cerrahı olarak tüm tümör dokusu uzaklaştırabilir. Palyatif (geçici) tedavi sadece semptomların giderilmesi ve hastanın yasam kalitesinin artırılması için kullanılır.


EVRELER: Ekstrahepatik safra yolları kanseri tanısı konulduktan sonra kanserin safra yollarında sınırlı kaldığını veya başka organlara yayılıp yayılmadığını saptamak amacıyla testler yapılır. Safra yolları kanserlerinin safra yollarında sınırlı kalıp kalmadığını veya baksa organlara yayılımının saptanmasına evreleme adı verilir. Tedavi planlanmasının yapılması için kanserin evrelendirilmesi önemlidir. Ancak genellikle ekstrahepatik safra yolları kanserinin gerçek evrelenmesi ameliyathanede ameliyat sırasında (laparatomi)  olmaktadır. Karına ınsızyonu yapıldıktan sonra karın boşluğuna girilir ve karın içi organlar hastalığının yayılıp yayılmadığı konusunda gözden geçilir. Gereğinde de organlardan örneklemeler yapılarak özel sıvılara konularak mikroskop altında incelenir ve hastalığın yayılım yayılmadığı saptanır. Görüntüleme yöntemlerinin sonuçları, laparotomi ve biyopsi sonucunda kanser evrelendirilir. Bazı zamanlar laparatomı yerine bazı durumlarda kanserin yayılımının saptanması amacıyla laparoskopi uygulanır. Şayet kanser yayılmış ise cerrahi uygulanmaz. Böylece radikal cerrahi kemoradyo terapi sonrasına bırakılır.



 

Kanser Vücuda 3 Yolla Yayılır.


1.      Komşuluk yoluyla ( kanser komsu organlara ınvazyon yapar)


2.      Lenfatik sistem yoluyla (Kanser lenfatik dokuları ınvaze eder ve buradan lenfatık kanal yoluyla vücuda yayılır)


3.      Kan yoluyla (Kanser venlerı ve kapilleri ınvaze eder ve kan boyunca ilerleyerek diğer organlara yayılır)


Şayet kanser hücreleri primer orijinal tümörden koparsa lenfatik veya kan yoluyla vücudun diğer organlarına yerleşerek sekonder tümör oluşturur. Bu prosedur metastaz olarak değerlendirilir. İkinci yanı metastatik tümör, primer tümör ile aynı özelliklere sahiptir. Örnek vermek gerekirse meme kanseri kemiğe metastaz yaptığında kemikteki kanser artık kemik kanseri değil meme kanseridir.


Ekstrahepatık Safra Yolları Kanseri Aşağıdaki Gibi Evrelere Ayrılır.


Evre 0 (karsinoma insutu): Evre 0’da anormal hücreler ekstrahepatik safra kanalıdöşeyendokuiçteki katmanda yer alır. Bu anormal hücrelerden kanser gelişebilir ve komşu normal dokuya yayılabilir. Evre 0 aynı zamanda karsinoma insutu olarak adlandırılır.


Evre 1: Kanser gelişmiştir ve ikiye ayrılır.


Evre 1 A: Kanser sadece safra yollarında bulunur.


Evre 1B: Kanser safra kanalı duvarını aşmıştır.



 


 

Evre 2: ikiye ayrılır.


Evre 2A: Kanser karaciğer, safra kesesi, pankreasa ve/veya sağ ve sol hepatık arter veya sağ ve sol portal vene yayılım gosterır.


Evre 2B: Kanser lenf nodlarına yayılmıştır veya safra kanalı duvarından yayılmıştır veya  karaciğer, safra kesesi, pankreasa ve veya sag ve sol hepatık arter veya sağ ve sol portal vene yayılım gosterır


Evre 3: Kanser ana portal vene veya sağ ve sol portal vene veya hepatık artere veya kolon, mide, ince barsaklara ve karın duvarına yayılır. Aynı zamanda kanser lenf nodlarına yayılmıstır.


Evre 4:


Evre 4 kanser lenf nodlarına ve veya ekstrahepatik safra kanalı dışındaki organlara yayılır.


Ekstrahepatik safa kanalı kanserleri aynı zamanda nasıl tedavi edildiklerine göre gruplara ayrılır. 2 tedavi grubu bulunmaktadır.


1.      Lokalize (latince ameliyat edilebilir) kanser cerrahi olarak tamamen uzaklaştırabilecek yerleşimdedir.


2.      Unrezektabl (ameliyat edilemez) Kanser cerrahi olarak uzaklaştırılamayacak şeklidedir. Kanser cevre kan damarlarına, karaciğere, ana safra kanalına, cevre lenf dokulara veya karın içerisi her dokulara yayılır.


TEDAVİ SEÇENEKLERİNE GENEL BAKIŞ
 


Ekstrahepatik safra kanalı kanserlerinde çeşitli tedavi tipleri mevcuttur.


Bazı tedavi seçenekleri standarttır. (Günümüzde rutin olarak kullanılanlar) ve bazı tedavi seçenekleri halen klinik test aşamasındadır. Klinik çalışmalarının amaçları mevcut tedavi seçeneklerini geliştirmek veya yeni tedavi metotları bulmaktır. Şayet klinik çalışmalar standart tedaviden daha iyi bir tedavi seçeneği saplarsa yeni tedavi seçeneği standart haline gelebilir. Hastalarda klinik çalışmalarının içerisine girmek isteyebilir. Bazı tedavi çalışmaları ise daha önce hiçbir tedavi almamış hastalara açıktır.


Standart 2 Tıp Tedavi Metodu Günümüzde Kullanılmaktadır.


Ekstrahepatik safra yolları kanserlerinde aşağıdaki cerrahi metotları kullanılmaktadır.


Safra Yollarının Uzaklaştırılması: Şayet tümör küçük ve sadece safra yollarında sınırlı ise safra yolları çıkartılarak tümör uzaklaştırılır. Yeni safra yolları karaciğerin altına getirilen ince barsak ile sağlanır. Lenf nodları uzaklaştırılır ve mikroskop altında kanser içerip içermediği gözlenir.


Parsiyel Karaciğer Rezeksiyonu: Kanserin bulunduğu karaciğer parçasının uzaklaştırılmasıdır. Sağlam doku korunacak şekilde wedge rezeksiyon, parsiyel karaciğer rezeksiyonu veya karaciğerin yarısının alındığı cerrahi prosedürlerdir.


Yüksek Hiler Rezeksiyon (Aydin’s Tecnique): Özellikle safra yollarını birleşim noktasını tutan safra yolları kanserinde (Klatskin tümörü) safra ağacının ikincil ve üçüncül dallarını tutan kanserlerde amaliyat şansı olmayan hastalara için uygulanan ileri cerrahi yöntemdir.(bakınız Dr. Aydın ın makalesi)


Whipple Prosedürü: Bu cerrahı prosedürde pankreasın başı, safra kesesi, midenin bir kısmı, ince barsakların ilk kısmı ve safra yolları uzaklaştırılır. Bu cerrahı prosedürde gerekli insulin salınması için yeterli pankreas dokusu geride bırakılır.


Cerrahi Safra Yolları Bypassı: Şayet tümör cerrahi olarak çıkartılamıyorsa safra yollarındaki blokaj ince barsağın tıkanıklığın üzerindeki safra kanalına veya safra kesesine ağızlaştırılması ile uzaklaştırılır. Bu operasyon esnasında safra kesesi ve safra kanalı kesilir. İnce barsak kullanılarak tıkanıklığın üzerinden yeni safra yolu yapılması amacıyla kullanılır. Bu prosedür sayesinde safra tıkanıklığından kaynaklanan sarılığın giderilmesi sağlanmış olur. Bu gruptaki vakalar da “Aydin’s tecnique” avantaj sağlayabilir.


Stent Yerleştirilmesi: Şayet tümör safra kanalında tıkanıklık oluşturmuşsa ince tüp şeklindeki stent safra kanalı içerisine yerleştirilir ve safra drenajı sağlanmış olur. Stent safranın vücut dışarısına çıkmasına veya ince barsaklara geçmesine imkân sağlar. Doktor stenti cerrahi esnasında veya PTK - endoskopik olarak takılabilir.


RADYASYON TEDAVİSİ                                                                       


Radyasyon tedavisi kanser hücrelerini öldürmek amacıyla yüksek enerjili X ışınlarının veya diğer radyoterapi yöntemlerinin kullanılmasıdır. Radyasyon tedavisinin iki türü vardır. Eksternal diğer adı ile Harici radyoterapide vücut dışından kanser hücrelerine makine yardımıyla radyoterapi gönderilir. İç yani internal radyoterapi kanser içine yâ da yakına yerleştirilmiş tel, iğne veya kateter yardımıyla radyoaktif maddenin kullanılmasıdır. Radyasyon tedavisinin veriliş yolu tedavi edilen kanserin tipine ve evresine bağlıdır. Klinik çalışmalar doğrultusunda aşağıdakilerin radyoterapinin etkinliğini arttırılmaya çalışılır.


1.      Radyo Duyarlaştırıcılar: Radyoduyarlastırıcılar tümör hücrelerini radyasyon tedavisine daha hassas hale getiren ilaçlardır. Daha fazla tümör hücrelerini öldürmek için radyoduyarlastırıcılar radyoterapi birleştirilir. Takip testleri gereklidir.


2.      Hipertermi (ISI ) tedavisi: tedavinin temelinde yüksek ısı ile kanser hücrelerini öldürerek veya kanser hücrelerini radyoterapiye veya kanser ilaçlarına duyarlı hale getirmek. Safra yolları kanseri için cerrahi dışındaki tüm yöntemler kanseri vücuttan tam olarak uzaklaştırmayan geçici yöntemlerdir.



 

KEMOTERAPİ


Kemoterapi hücreleri öldürecek veya bölünen hücreleri durdurarak kanser hücrelerinin büyümesini durduran, ilaç kullanılarak yapılan kanser tedavi yöntemidir. Kemoterapi ağız yolu ile alındığında, damar veya kas içine enjekte edildiğinde kan dolaşımı vasıtasıyla kanser hücrelerine ulaşabilir. Kemoterapi omurga, organ veya karın gibi bir vücut boşluğuna doğrudan verildiğinde doğrudan verildiği yerdeki kanser hücrelerini etkiler. Kemoterapinin veriliş yolu kanserin tipi ve evresine bağlıdır. Yeni tedavi metotları ve seçenekleri hakkında çalışmalar halen devam etmektedir.


BİYOLOJİK TEDAVİ:


Biyolojik tedavi hastanın immun sisteminin kanser hücreleri ile savaşması amaçıyla kullanılmasına verilen addır. Kaynak olarak hastanın kendi vücudu veya laboratuar ortamlarında hazırlanan doğal anti-kanser antikorları kullanılır. Bu kanser tedavi metodu biyoterapi veya immunoterapi olarak da adlandırılabilir.


LOKALİZE EKSTRAHEPATİK SAFRA YOLLARI KANSERİ


Lokalize ekstrahepatik safra kanalı kanserinde tedavi seçenekleri aşağıdaki gibidir. Stent yerleştirilmesi veya biliyer bypass cerrahi öncesinde safra tıkanıklığın giderilmesini ve güvenli cerrahiyi sağlar.


RADYOTERAPİ İLE BİRLİKTE VEYA AYRI CERRAHİ


Unrezektabl Ekstrahepatik Safra Yolları Kanseri


Unrezektabl ekstrahepatik safra yolları kanserinde tedavi seçenekleri: semptomların giderilmesi ve yaşam kalitesini arttırmak amacıyla stent yerleştirilmesi veya biliyer bypass veya internal/eksternal radyoterapi uygulanması olarak sıralanabilir. Bunun yanında hipertermi tedavisi, radyosensitiviter, kemoterapi veya biyolojik tedavi de kullanılabilir.


Rekürren Ekstrahepatik Safra Yolları Kanseri:



Rekurren ekstrahepatik safra yolları kanserlerin anlamı tedavi edildikten sonra kanserin yenilenmesidir. Kanser safra yollarında veya vücudun herhangi bir bölgesinde yenilemesidir. Rekurren ekstrahepatik safra yolları kanserinde semptomların giderilmesi ve yaşam kalitesinin artırılması amacıyla palyatif tedavi uygulanmaktadır.